29 Haziran 2013 Cumartesi

Kendimle baş başa ...

Birazdan çıkıp dışarı çam ağaçları arasında, seyrelmiş karlar üzerinde yürürken kendime bir yol çizeceğim zihnimde, beni mutluluktan çılgına çeviren düşlere dalacağım doya doya, yine idealler belirleyeceğim yarınım için, olur olmaz kızacağım kendime bu savaşın kimin için, kiminle diye. 

Razıydım !

Kalsaydın,
Ardına dönseydin son bir defa,
Razıydım.
Eğer,
Eğer kalsaydın.
Kalıp ellerimi bir daha tutsaydın,
Yani,
Yani kalsaydın,
Bir kez daha gözlerime baksaydın,
Razıydım.
Hani dursaydın.
Hani adımlarında bir tereddüt bulsaydım,
Razıydım...

Yalnız Yaşamak ...

Çayını kendin demlemendir.
Saati kurmayı unutmama halidir.
Eve dönüş yolunda yapacağın yemeği düşünmek, sofrayı kendince donatıpta ekmek almayı unuttuğunun farkına vardığın anda kendine küfürler etmektir.
Kadehi eline her alman bir seramonidir!
Kapıyı asla çalamamaktır.
Maçtan iğrenç bir ter kokusuyla eve döndüğünde, içindeki ses dışında birisinden duş alman gerektiğini duymamaktır.
Makarnanın en iğrenç yüzüdür.

28 Haziran 2013 Cuma

Babama ...


Babam.
yıllar boyunca neden hep birbirimizi yiyerek aynı çatı altında ayrı yaşamak zorunda kaldığımızı seneler sonra yargılamaya başlamış olsam bile onu anlamaya çalışmakla üstesinden gelmeyi başardığım durumun baş kahramanı.

Bir Çocuk Günahıyım Ben


Doğmamış  bir çocuğun kötü alışkanlıklarıyım ben
Ağız dolusu ettiği ilk küfrün tadıyım.
Dudaklarındaki çikolata bulaşığı, kaldırıp attığı ilk oyuncağıyım.
kulağına fısıldanan ilk masalın figüranı, son öykünün yitik kahramanıyım.
doğmamış bir çocuğun günahıyım ben,
dünyaya şaşkın bakışı, aldanışıyım.
ben kendi hayatımın günahsız çocuğu, kendi çocuğumun günahlarıyım...

Sana Aşıktım ...

Seni! ilk gördüğüm an anladım ki; türkülerde aşıktım sana, en deli aşk sözlerini söyleyecek bir sevgilinin yokluğunda aşıktım. Aç kaldığım açıkta kaldığım günlerde başımı yaslayacak bir omuz bulamadığım da aşıktım Sana. 

Şimdi Sen Gelsen ...


















İçeri girsen şimdi kapımı bile çalmadan.
hiç gitmemiş gibi tavırlar takınsan.
otursan usulca başucuma.
avuçlarına alsan sensizlikten kalma başıbozukluğumu.
düşlerimi ovalasan.

Dile !

Dile,
Dileğin ben olmasam da; benden dile...
Dile, dillere düşmeden,
Yüzünün rengi değişmeden dile,
Vermeyi dilemesem, dilemeyi vermezdim sana, sen dile(!)
Sen yeterki gel diye dile,
Ben dileğin olur karışırım esen yele,
Değerim olmasada dilinde; sen benden dile...

Susuyorum Sana !


susuyorum sana...
sana susuyorum...
dudaklarımda bir yangın, dudaklarım sana susuyor.
anılardan öte bir kabus oluyor bütün yaşananlar.
kaçılmıyor bıraktığın sondan, mutluluk düşlerim sana susuyor.
susuyor bütün iklimler, mevsimler susuyor.
yokluğun kanıyor her yanımda, dört duvar sana susuyor.

Kontrolden Çıkmış Şehvet Gerçek Sarhoşluktur

“...Kontrolden çıkmış şehvet gerçek sarhoşluktur. 
Ve lüzumsuz, çirkin sarhoşluklar tadını kaçırıyor hayatın.
Beyin bulantıları yaratıp puslu ve yalan yanlış gösteriyor yüzleri.
Hisler sihrini kaybediyor.

Kadrajıma Takılanlar

Fotoğrafların büyük boyutu için üzerine tıklayınız.

Adana Sabancı/Merkez Cami